Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle öldürmeHüküm :TCK'nın 85/1, 62, 53/1, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü gece saat 04:00 sıralarında açık havada, aydınlatmanın olmadığı meskun mahalde, bölünmüş, tek yönlü, yüzeyi kuru, asfalt kaplama, hafif eğimli ve hafif virajlı yolda, idaresindeki otobüsle seyir halinde bulunan sanığın, direksiyon hakimiyetini kaybederek, yaya kaldırımına çıkması ve kaldırımda yürümekte olan ölene çarpması, daha sonra çevre duvarları korkuluklarıyla sürükleyerek boş arsada durması şeklinde gelişen olayda; aşırı yorgun ve uykusuz şekilde araç sevk ve idare eden sanığın eylemi bilinçli taksirle işlediğinin anlaşılması karşısında tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından; sürücü belgesinin onaylı örneği getirtilmeden TCK'nın 53/6. maddesi uyarınca geri alınmasına karar verilmesi, Ulusal Yargı Ağı sisteminden temin edilen ve dosya içine konulan, sanığa ait sürücü belgesinin, suç tarihi itibariyle ve halen geçerli olduğunun anlaşılması sebebiyle bu hususlar bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının hak yoksunluğuna ilişkin 3. paragrafının hükümden çıkarılması suretiyle, eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.