Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20587 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29065 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/2, 62, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanması veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık hakkında tayin edilen 5 yıl hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi ve hesap hatası sonucu 36.500 TL yerine 36.000 TL olarak eksik ceza tayini; keza hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yasal dayanak oluşturan TCK'nın 50/1-a, 50/4. maddelerinin gösterilmemesi ve verilen para cezasının taksitlendirilmesi sırasında, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceği hususuna hükümde yer verilmemiş olması, 2- Olay nedeniyle eşi ve oğlu ölen mağdur ...'un, kovuşturma evresinde istinabe yoluyla alınan ifadesinde, sanık hakkında şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve katılma yönünde de talebinin bulunmamasına rağmen, ayrıca katılmasına da karar verilmediği gözetilmeyerek, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bahisle, sanık aleyhine mağdur lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve gerekçeli karar başlığında sanık hakkında şikayetçi olmadıklarını açıkça beyan eden mağdurların müşteki olarak gösterilmeleri,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 3. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde gözlemlenen davranışları ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 1825 tam gün olarak belirlenmesine, TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 36.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ilişkin bendin eklenmesi; hüküm fıkrasının 4. bendinin sonuna "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına" ibarelerinin yazılması; hükmün vekalet ücretiyle ilgili 7. bendinin çıkartılması ve gerekçeli karar başlığındaki "müştekiler" ibaresinin "mağdurlar" olarak değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.