Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20586 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27817 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkûmiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü, gündüz vakti, ekmek dağıtım işi yapan sanığın, idaresindeki kamyonet ile meskun mahalde, orta refüj ile bölünmüş, sağda park halinde araçlar bulunan tek yönlü, 7 metre genişliğindeki düz, asfalt kaplı yolda seyir halindeyken, olay mahalli kontrolsüz kavşaktan geçtiği esnada, seyir yönüne göre sol taraftan, orta refüj aralığındaki yaya geçidi levhası ile de belirgin yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya geçmekte olan ve savunmasına göre kaplama üzerinde yaklaşık 2,5 metre kadar mesafe kateden yayayı farkettiğinde ani fren ve direksiyon tedbirine müraat etmesine rağmen, 5,5 metrelik fren izi sonrasında aracının sol ayna kısmıyla çarptığı yayanın ölümü ile sonuçlanan olaydan hemen sonra olay mahallini ayrıntılı şekilde gösteren trafik kazası tespit tutanağının düzenlendiği, düzenlenen tutanağın sanık ve yanındaki arkadaşı Mehmet'in beyanları ile de örtüştüğü, olaya konu yol ile ilgili izlenim edinmek için kavşağın yakınını görüntüleyen cd'nin de dosya arasına alındığı ve olay üzerinden geçen zaman dilimi de dikkate alınarak keşif yapılmasına lüzum görülmeyerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan ''suçun işlenmesinde kullanılan araçlar'' gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,2-Sanık hakkında hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının TCK'nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli olmaması nedeniyle, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, hürriyeti bağlayıcı cezayı adli para cezasına çevirmenin yasal dayanağını oluşturan TCK'nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi,İsabetsiz olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, hüküm fıkrasının temel cezanın belirlenmesine ilişkin ilk bendindeki ''suçun işlenmesinde kullanılan araçlar'' ibarelerinin gerekçeden çıkartılması; hükmün 4. bendinin çıkartılarak yerine "Sanığa verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 910 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ilişkin bendin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.