Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20311 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28853 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-4, 53/6, 5275 sayılı Kanunun 106. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın idaresindeki otomobil ile önünde aynı istikamette seyreden şikayetçilerden ...’nın sevk ve idaresinde bulunan akülü bisiklete ve müşteki ...'in sevk ve idaresinde bulunan bisiklete arkadan çarpması sonucu şikayetçilerin yaralandıkları olayda, her ne kadar şikayetçilerden ... tedavi giderlerinin devlet tarafından karşılanması nedeni ile maddi zararının bulunmadığını beyan etmiş ise de, şikayetçi ...’nın elektrikli bisikletinin hurdaya ayrıldığını ve zararının giderilmediğini beyan etmesi karşısında, mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin kabulünde isebetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki; bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin, savunma hakkının kısıtlandığına, kusura ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmolunan adli para cezası taksitlendirilirken TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlerden birinin ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca ihtarata karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 7. bendinde “Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde hükmedilen seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmeye başlanmaması veya ödenmeye başlanıp da devam edilmemesi halinde 5275 S.Y.nın 106 maddesi hükmü gözetilerek ” ibarelerinin çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.