Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2029 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7464 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 12 - 2012/21833Mahkemesi : Tarsus 1. Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 29/11/2011 Numarası : 2011/6 - 2011/341 Suç : Taksirle öldürme Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin, olayda bilinçli taksirin koşullarının oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;25.11.2010 günü gündüz saat 16:10 sıralarında, meskun mahal içinde, 8.7 metre genişlikte, düz, eğimsiz, her iki tarafında 2.9 m. genişlikte yaya kaldırımı olan, iki yönlü yol üzerinde, sürücü belgesi almak için bir süre sonra gireceği uygulamalı araç sürme sınavı için yanında bulunan eşi ile birlikte sürüş denemesi yapmakta olan sürücü belgesiz sanık sürücünün, yönetimindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği olay mahalli olan “T” kavşak mahalli yakınında direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yöne ait yol bölümüne geçmesi ve yol üzerinde, kaldırım kenarında bulunan katılan İ.. S..'nin idaresindeki bebek arabasına çarparak kaldırıma çıkarak durabilmesi sonucu, bebek arabasında bulunan ve katılanın oğlu olan 1 yaşlarındaki çocuğun ölümüne ve katılan İ.. S..'nin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olması şeklinde gerçekleşen olayda, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı, sanığın olayda asli kusurlu oluşu nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilerek asgari hadden daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi ,Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, isteme aykırı olarak, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.