Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20185 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16005 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kültür varlığı ticaretine aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Yapılan yargılama sonunda, sanıkların atılı suçu işlemediğinin sabit olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, ele geçirilen taklit eserler hakkında karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, Bildirim yükümlülüğüne aykırılık suçundan sanık ...'nun beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:Dosya kapsamında mevcut 28/02/2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, sanık ...'nun evinde yapılan aramada ele geçirilen 1 adet toplu tabancanın 2863 sayılı Kanun kapsamında etnoğrafik nitelikte, tasnif ve tescil dışı olduğunun belirlendiği, bir eserin hem etnoğrafik nitelikte olup hem de tasnif ve tescil dışı bulunmasının mümkün olmadığı, zira “tasnif ve tescil dışı olma” ifadesinin korunması gerekli görülmeyen varlıklar için kullanılabileceği, etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının ise 2863 sayılı Kanun'un 23. maddesinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayıldığı gözetilmeksizin, sözü edilen eser yönünden bilirkişi raporunda çelişki mevcut olduğu anlaşılmış olup, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, sözü edilen eser yönünden bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için yeniden rapor aldırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik kovuşturmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.