Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, İmar kirliliğine neden olmaHüküm : İmar Kirliliğine neden olma suçundan; sanıklar hakkında beraatSanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanun'un 65/b,TCK'nın 62, 52, 53. maddelerigereğince mahkumiyetİmar kirliliğine neden olmak suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Katılan vekilinin imar kirliliğine neden olma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar gördüğünden davaya katılmasına karar verilen ... adına hazine vekilinin, imar kirliliğine neden olma suçundan sanıklar hakkında tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Sanık ...'ın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan "tespit ve tescil" başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında;sanığın, suç tarihinde, ...III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı içerisindeki .... adresinde bulunan, orman alanı içerisinde ve mutlak koruma alanında kalan suça konu yere izin almaksızın hafriyat döktüğü, sit kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediği araştırılmamış ise de, orman alanı içerisinde ve mutlak koruma alanında kalan taşınmaz üzerine hafriyat dökülmesi nedeniyle hukuka aykırı zeminde gerçekleştirilen eylem bakımından ilanın yapılmış olup olmamasının önem arz etmediği anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun'da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.