Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20111 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28509 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK' nın 85/1, 22/3, 62/1, 53, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet savcısıTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanlar vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde; Katılanlar vekilinin yüzüne karşı 06.06.2013 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 14.06.2013 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; Cumhuriyet savcılarının ise nezdinde görev yaptıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5271 sayılı CMK'nın 260/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesi uyarınca tefhimden itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru hakkı mevcut iken, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3. maddesi ile 01.01.2014 tarihine kadar Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmalara Cumhuriyet savcısının bulunmayacağı, ancak verilen hükümlere karşı kanun yollarına başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Üst Cumhuriyet savcıları ile mahalli Cumhuriyet savcılarının sulh ceza mahkemesi kararlarını 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz etmelerine ilişkin düzenlemeye kıyasen, asliye ceza mahkemelerinde Cumhuriyet savcısının Kanun gereği hazır bulunmadığı süreç içerisinde verilen kararlarda temyiz süresinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararıyla 1 ay olduğunun kabul edilmesi nedeniyle, 06.06.2013 tarihinde tefhim edilen hükme karşı 08.07.2013 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulması gerekirken, sürenin görüldü ile başlatılarak, 15.07.2013 tarihinde temyiz isteminde bulunduğunun saptanması nedeniyle katılanlar vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının süresinde yapılmayan temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE karar verilerek, sanık müdafiinin temyiz istemine hasren yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edildiğine, alkol raporlarının çelişkili olduğuna, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanamayacağına ve cezanın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK' un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün hak yoksunluğuna ilişkin 4. fıkrasının çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.