Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 5271 sayılı CMK'nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 62/1, 52/1-4, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “05/04/2006” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılama sonunda, 24/02/2011 tarihli karar ile sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 62/1, 52/1-4, 5271 sayılı CMK'nın 231/5 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 18/03/2011 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, 5271 sayılı CMK'nın 231/8 maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın 11/11/2012 tarihinde “kasten yaralama” suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Bolu 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 08/07/2013 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiğinden, anılan suçun işlendiği 11/11/2012 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği anlaşılmakla; Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 05/04/2005 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 16/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.