Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1994 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9260 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 62, 53/1-3, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak, 1- Olay tarihinde sanığın kullanmakta olduğu beton mikser aracıyla gündüz meskun mahalde, 50-60 km hızla seyir halindeyken, ışık kontrollü kavşak mahalline 200 metre kadar yaklaştığında, aksi sabit olmayan savunmasına göre, kendisine yeşil ışık yanmakta iken kavşağa girdiği sırada seyir yönüne göre sağ tarafından kavşağa girip karşıya geçmek isteyen bisikletli yayaya çarparak ölümüne neden olduğu olayda; sanığın beyan edilen hızına göre bilirkişi tarafından hesaplanan durma mesafesi dikkate alındığında hızını mahal şartlarına uydurmadığı, bu nedenle tali kusurlu kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın yeşil yanan ışığın son saniyelerinde kavşağa geldiği, ancak kavşağa yaklaşırken ve trafik ikaz lambalarına geldiğinde ışığın kırmızıya dönebileceği ihtimaline rağmen geçeceği düşüncesiyle hızını kesmeden kavşağa girip bu esnada kendisine yeşil yanan ölenin sanığın duracağını düşünerek geçişine başladığı hızını yavaşlatması gereken sanığın da geçebileceği düşüncesiyle araca daha fazla gaz verip hızlandığı sırada geçişine başlayan bisikletliyi görmesine ve fren tedbirine de başvurmasına rağmen duramayarak ölene çarptığı şeklindeki varsayımlara dayalı kabulle sanığın tam kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulması, 2-iki sınır arasında temel ceza belirlenirken cezanın alt ve üst sınırını oluşturan ceza miktarları, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınarak, sanığın tali kusurlu olarak neden olduğu ölümle sonuçlanan olayda, adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, tali kusurlu sanığın asli kusurlu kabulü sonucu teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayini, 3-Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği gözetilmeden, “yasal olanak olmadığı” gerekçesiyle TCK'nın 50/4. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi, 4-TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi, 5-Kabule görede; Mahkeme tarafından sanığın kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.