Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19898 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5081 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma ve alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1, 22/3, 89/2-b, 179/2-3 ve 62 (iki kez) maddeleri uyarınca 15 ay hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 58/6. maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, Küçükçekmece 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/09/2013 tarihli ve 2012/1351 esas, 2013/909 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Sanığın olay tarihinde alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki... plaka sayılı araç ile önce park halindeki ... plaka sayılı araca çarparak maddi hasara yol açtığı, ardından kontrolden çıkan aracın mağdura çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve taksirle yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/12/2007 tarihli ve 2007/17304 esas, 2007/16116 sayılı ilâmı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04/06/2007 tarihli ve 2007/5515 esas, 2007/4897 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayımızda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, bir suçtan dolayı sanığın bir kez cezalandırabileceği, taksirle yaralama suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, aynı eylem nedeniyle bir de trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanığın aleyhine olacak şekilde ikinci kez cezalandırılmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, İsabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 27.01.2014 gün ve 94660652-105-34-0384-2014/2204/6624 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.02.2014 gün ve 2014/41252 sayılı tebliğnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın olay tarihinde alkollü şekilde kullandığı aracıyla cadde üzerinde yol kenarında park halinde bulunan bir araca çarptıktan sonra olay mahallinden uzaklaşmaya çalışırken yaya ...'a çarparak mağdurun hayati tehlike geçirecek basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, vücudunda hayati fonksiyonlarına etkisi ağır 4. derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmasına neden olduğu, sanığın bu şekilde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğinden bahisle trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve bilinçli taksirle yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, bir suçtan dolayı sanığın bir kez cezalandırabileceği, bilinçli taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûm edilmesinin yanında aynı eylem nedeniyle bir de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın aleyhine olacak şekilde ikinci kez cezalandırılamayacağı, Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, aynı eylemden dolayı sanık hakkında hem taksirle yaralama hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında, isabet görülmemiş olup,Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Küçükçekmece 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 09.09.2013 tarihli ve 2012/1351 Esas, 2013/909 Karar sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMK'nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı TCK'nın 179/3-2, 53/1, 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin kararın hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine, “Yapılan yargılama sonunda, sanığa taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, aynı eylemden dolayı sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına” ilişkin bendin ilave edilmesine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı sanığa hükmedilen 2 ay 15 gün hapis cezasının ÇEKTİRİLMEMESİNE, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.