Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle öldürmeHüküm :TCK'nın 85/1, 22/3, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;Sanık hakkında hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın kısa süreli olmaması ve bilinçli taksir hükmünün uygulanması nedeniyle, TCK'nın 50/4. maddesinin son cümlesindeki açık düzenleme gereği, hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yasal olanak bulunmadığı halde, sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının, “Sanığın suça meyilli kişiliği, yargılama sürecinde herhangi bir pişmanlık göstermemesi ve suçun işlenmesindeki özellikler” şeklindeki gerekçeyle adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yazım fazlalığı olarak kabul edilmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, atılı suçun sanık tarafından işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığına, şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiğine, kusura, ceza miktarına, lehe hükümlerin uygulanmasına, eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığa ait sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilirken uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,2- Kendilerini aynı vekille temsil ettiren katılanlar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının B-6. bendinin başına “TCK'nın 53/6. maddesi gereğince” ibarelerinin eklenmesi; hüküm fıkrasının B-9. Bendinde yer alan “ her bir katılan lehine ayrı ayrı olmak üzere” ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.