Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19890 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25751 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç :Taksirle öldürmeHüküm :TCK'nın 85/2, 62/1, 53/6, 63/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 14.06.2005 gün ve 2005/66 E. ve 2005/65 K., keza 04.10.2011 gün, 2011/3-167 E. ve 2011/194 K.; 20.12.2011 gün, 2011/364 E. ve 2011/287 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi için, ceza davasının mahkumiyetle sonuçlanması ve katılanın kendisini hukuki yardımından yararlandığı bir vekille temsil ettirmesi yeterli olup, ayrıca vekilin duruşmaları takip etmesi zorunluluğunun bulunmaması, tarifeye göre hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin, katılana vekili tarafından sunulan hukuksal yardımın şekli ve kalitesiyle ilintili olmayıp, katılanın kendisini vekil ile temsil ettirmesinin bir sonucu olması karşısında, katılanlar ... ve ... lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti yerine, dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma konusu yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, olayda sanığın kusursuz olduğuna ve beraatine karar verilmesi gerektiğine, eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “suçun sebep ve saikleri” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.