Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 196 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14916 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraatTaksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılma talebinde bulunmasına rağmen, katılma konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen mağdura Baro tarafından görevlendirilen avukatın, mağdur ...'nin yaralanması nedeniyle CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan zarar gören ve hükmü vekili aracılığı ile temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdur ...'nin CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine ancak, Katılan ...'nin, paranoid düşünce ve tutum, içe kapanma, işlevsellik kaybı gibi dışa vuran davranışları nedeniyle sanığın başhekimi olduğu ... Ruh ve Sinir Hastalıkları E-1 kapalı servisine 16.12.2010 tarihinde yatışının yapıldığı, 24.12.2010 tarihinde katılanın yapılan muayenesinde kısmi düzelme tespiti ile anılan servisin üst kat açık servisine alınmasına karar verildiği, olay tarihinde katılanın, servisin 2. katındaki gözlem odası penceresinden aşağı atlayarak vücudunda 3. derece kırık oluşacak şekilde yaralandığı olayda; olay yeri tespit tutanağında, katılanın atladığı pencerede korkuluk bulunmadığının, olaydan sonra pencereye korkuluk taktırıldığının, zemin kattaki tüm pencerelerde korkuluk olduğunun, gözlem odası penceresinin açma kolunun olmadığının ve pencerenin zorlandığına dair bir emarenin bulunmadığının tespit edildiği, hastane müdür yardımcısı ve başhekim sanık tarafından imzalı 10.12.2010 tarihli Kalite Komisyon Toplantı Tutanağı'nın 4. maddesinde tespit edilen uygunsuzluklar arasında "üst kat hasta odalarında ve personel odalarında camlarda tel olmaması'' ibaresinin yer aldığı ancak aynı tutanağın ''yapılması kararlaştırılanlar '' bölümünde ise üst katta bulunan hasta ve personel odalarına tel yapılmaması kararı alındığının, E-1 servis klinik şefi Prof. Dr. ... tarafından Başhekimliğe hitaben 20.12.2010 tarihinde yazılan servis eksikliklerini belirtilen dilekçede, üst katta bulunan odaların hepsinde parmaklık bulunmadığı belirtildiği, aşamalardaki beyanlarında, hastanenin üst katındaki pencerelerde daha önce tel örgünün mevcut olduğunun, bu haliyle hastanenin cezaevini andırdığını, bu yüzden de tel örgüyü kaldırdıklarını, Profesör Dr. ... tarafından yazılı olarak bildirilen eksiklikler arasında pencerelere korkuluk takılmasının gerekli olduğunun da bildirildiği ancak yapılan toplantılarda bu hususun gerekli olmadığına karar verildiğini beyan eden sanığın, alması gerekli tedbir ve önlemleri almayarak katılanın yaralanmasına neden olmasından dolayı hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabule göre de; Eylemin uzlaşma kapsamında olduğu, katılanın aşamalarda sanıktan şikayetçi olduğunu ve sanığın zararı gidermek yönünde beyanda ve eylemde bulunmadığını görülmekte ise de, taraflar arasında soruşturma ve kovuşturma aşamasında uzlaşma prosedürünün işletilmediği anlaşılmakla; sanık ve katılana uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmelerinin hukuki sonuçları anlatılıp, 5560 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 254/1. maddesi uyarınca sanık ve mağdurun bu yönde beyanları alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.