Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19447 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16509 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 12 - 2015/4344Mahkemesi : Iğdır Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 30/10/2014Numarası : 2014/252 - 2014/162Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Davacı vekilinin 26.06.2008 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağını oluşturan Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin, 2004/41 Esas - 2006/266 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kasten öldürme ve silahla yaralama suçlarından tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 13.02.2008 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 26.06.2008 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mahkemenin 06.11.2008 tarihli 2008/134 Esas – 2008/221 Karar sayılı ilk hükmü ile birlikte, davacı lehine 2.967,57 TL maddi tazminata hükmedildiği, hükmün yalnızca davalı tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 15.12.2009 tarih, 2009/5558 Esas – 2009/7736 Karar sayılı ilamı ile mahkeme hükmünün, davacı hakkında suç delillerini yok etme suçundan yürütülen yargılamanın sonucunun beklenmesi gerektiği gerekçesiyle davalı taraf lehine bozulması nedeniyle, bu hususun davalı hazine lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden bozulan kararda yazıldığı miktarda davacı yararına 2.967,57 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken hükmü temyiz eden davalının aleyhine olacak şekilde, maddi tazminatın 4.517,42 TL’ye yükseltilmesi ve yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edilmesi karşısında kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihi olan 25.01.2004 yerine, gözaltı tarihi olan 24.01.2004 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün maddi ve manevi tazminata ilişkin olan 1.2- bendinin hükümden bütünüyle çıkartılarak bunun yerine 1.2. bent olarak; “2.967,57 TL maddi tazminat ile 5.200 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 25.01.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE” ibaresinin hükme eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.