Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle YaralamaHüküm : TCK'nın 89/4, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;Mağdurlar ... ile ...'ın kovuşturma aşamasında beyanları alınmamış ise de, mağdurların soruşturma aşamasında ikametlerinde oluşa ilişkin ayrıntılı beyanlarının alındığı ve şikayetçi olduklarını belirttikleri, kovuşturma aşamasında ise mağdurların oğlu ...'ın duruşmalara katılarak mağdurların adliyeye gelemeyecek durumda olduklarını beyan etmesi üzerine mağdurların beyanlarının alınmasından vazgeçildiği, kaldı ki her iki mağdura da gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tüm bu nedenlerle mağdurların beyanları alınmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırılık oluşturmadığı kabul edilerek tebliğnamedeki 1 numaralı bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;Mağdurların oğlu olan...'nın olaydan doğrudan zarar görmemesine rağmen katılan sıfatı ile dava ve duruşmalara katılmasına karar verilmesi;Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, mağdurların oğlu ... hakkında verilen katılma kararının kaldırılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.