Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19362 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 254 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1. derece doğal sit alanı ve kıyı kenar çizgisi içinde kalan hazineye ait taşınmaz üzerinde inşai ve fiziki müdahalede bulunulması hususunda, koruma amaçlı imar planı onayından önce ve sonra gerekli prosedürleri uygulamaya geçirmeden alandaki yapılaşmaya müsaade eden kamu görevlileri hakkında, zamanaşımı süresi içerisinde gereğinin takdir ve ifası mümkün görülmüştür. Sanığın diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın, ... Koruma Kurulu'nun 24/05/2002 tarih ve 1016 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisinde ve aynı zamanda kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında yer alan, hazineye ait taşınmaz üzerindeki yaklaşık 400 metre karelik sahaya izinsiz müdahalede bulunarak, işletmecilik yaptığının iddia olunduğu, sanığın aşamalardaki benzer savunmalarında, ...ilçesine geldiğinde belediye başkanı ile görüşerek, ona kite sörf sporundan ve ilçenin doğal şartlarının adı geçen spor için elverişli olduğundan bahsettiğini, belediye başkanının konuya olumlu yaklaşması üzerine 2008 yılında fen işleri personeli ile birlikte bölgeye giderek incelemelerde bulunduklarını, bölgenin sit alanı olması nedeniyle bina inşa edilemeyeceğini öğrenerek, öncelikle konteyner yerleştirmek suretiyle faaliyete başladığını, daha sonra, gelenlerin artmasından dolayı ahşap bir platform inşa ettiğini, bahse konu alanda 2010 yılı itibariyle belediye tarafından ölçüm yapılarak plan haritaları oluşturulup, anılan haritalarda faaliyet gösterdikleri alanın sportif amaçlı tesis alanı olarak işaretlendiğini, kurulun da sözü edilen planları onayladığını, taşınmaz üzerindeki tüm faaliyetlerini belediyenin bilgisi dahilinde ve belediye başkanı ile görüşerek yaptığını, faaliyet giderlerinin de belediye tarafından karşılandığını beyan ettiği;... Koruma Bölge Kurulu'nun 26/07/2010 tarih ve 4984 sayılı kararı ile, 1. derece doğal sit alanı içerisindeki suça konu taşınmaz için hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı, 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı, plan notları ve tadilatının düzeltmelerle uygun olduğuna karar verildiği, ...... İşleri Müdürlüğünce gönderilen 24/04/2013 tarihli cevabi yazıda, sanık tarafından faaliyette bulunulup, kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın, koruma amaçlı imar planında sportif aktivite, organizasyon ve rekreasyon alanı olarak göründüğünün belirtildiği, diğer yandan, aynı imar planında imar yolu olarak görünen başka bir taşınmaz üzerinde, belediye tarafından beton temel ile yapılmış olan bir wc yapısı bulunduğu, .... İşleri Müdürlüğü'nün 27/02/2014 tarihli cevabi yazısında da, suça konu taşınmazda yer alan yapıların, zemine müdahale olmaksızın, geçici nitelikte ahşap imalatlar olduğunun, bu haliyle belediye tarafından ruhsatlandırılamadığının, söz konusu imalatların, alana müdahalede bulunmaması, alanın korunmasına hizmet etmesi, aynı zamanda alanda gerçekleştirilen işin kamu yararını gözetmesi dikkate alınarak, 2863 sayılı Kanuna uygun mütalaa edildiğinin belirtildiği;Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi ile; arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporlarda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında bulunan taşınmazlardaki yapılaşmanın, sit alanında imar yasağıyla çelişmemesi için, plan notlarına uygun hareket edilmesinin zorunlu olduğu, bu kapsamda, uygulama yapmak isteyenlerce hazırlanacak projelerin belediyeye sunulması, belediyenin projeyi inceleyerek, koruma amaçlı imar planına uygunluğunu saptadıktan sonra izin belgesi düzenlemesi, belediyeden alınan izin belgesine istinaden projenin uygulamaya geçirilmesi, inşaat süresince de çalışmanın plana uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin belediye tarafından denetlenmesi gerektiği, incelenen dosyada, suça konu taşınmaza ilişkin koruma amaçlı imar planının 26/07/2010 tarih ve 4984 sayılı kurul kararı ile onaylandığı, sözü edilen plan onayından önce yapıldığı anlaşılan imalatlara yönelik yazılı herhangi bir izin veya ruhsat bulunmadığı, yapıların betonarme nitelik taşımayıp ahşap olmasının, 1. derece doğal sit alanında inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirildiğini kabul bakımından önem arz etmediği, bunun yanında, gerek ...... Müdürlüğünce gönderilen 27/02/2014 tarihli cevabi yazıdan, gerekse suça konu tesiste yapılan aktivitelere ve anılan aktivitelerin belediyenin yardım ve desteği ile icra edildiğine dair sanık tarafından ibraz olunan bilgi ve belgelerden, taşınmaz üzerindeki müdahalenin, sanığın aşamalardaki tutarlı savunmalarında ifade ettiği gibi, başından beri belediyenin bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla atılı suçun maddi unsuru oluşmakla birlikte, belediyenin haberdar olduğu ve ayrıca desteklediği bir faaliyet icra ettiği düşüncesinde olan sanık yönünden manevi unsurunun oluşmadığı, bu nedenle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile mahkumiyetine dair hüküm tesisi kanuna aykırı,2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “25/05/2012” şeklinde gösterilmesi, İsabetsiz olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.