Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19353 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23496 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : ...: Beraat ...: TCK'nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanık ...'nin mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından; sanık ...'ın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanık ...'ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından failin taksirinin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin kusur durumuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2- Sanık...'nin mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Olay tarihinden iki yıl önce tüberküloz tanısı ile tedavi edilip bir yıldır ilaçsız kontrol edilen ve bir yıldır bacaklarında, kollarında ağrı, güçsüzlük olan ve okulofarengial muskuler distrofi tanısı konulan 1994 doğumlu ...'ın, olay günü saat 09:00 sularında solunum sıkıntısı yaşamaya başladığı, 18/02/2011 günü saat 10:56'da, sanık ...'nin acil bölümünde doktor olarak görev yaptığı ... Devlet Hastanesi ... ünitesi acil polikliniğine götürüldüğü, hastanın sanık tarafından muayene edilerek daha önceki kayıtlardan myopati hastalığı olduğunu anlayarak, aynı hastenede icapçı nöroloji uzmanı olarak görev yapan diğer sanık ...'a telefonda danıştığı ve hastayı yoğun bakım ünitesi bulunan bir sağlık kuruluşuna sevkettiği, entübe edilmeden oksijen desteği ile ambulansa alınan hastanın yolda durumunun kötüleşmesi üzerine ambulansın yavaşlatılarak entübe edildiği, hastanın durumunun daha da kötüleşmesi üzerine en yakın hastane olan ... Devlet Hastanesinde saat 14:20 sularında öldüğü olayda; mevcut bulgu ve muayene sonuçları ile sanığın göğüs hastalıkları uzmanından görüş almasında ve hastayı entübe ederek ambulansa almasında zorunluluk olup olmadığının, sanığın uygulamalarında tıbbi standartlara aykırılık olup olmadığı varsa bu uygulamalarla hastanın ölümü arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağının Yüksek Sağlık Şurasından sorulması, tıbbi uygulamalara aykırı davranışlarının ve bu fillerle ölüm arasında uygun illiyet bağının kurulması halinde taksirle öldürme, tıbbi standartlarda aykırı davranışla ölüm arasında uygun illiyet bağının bulunmaması halinde eyleminin TCK'nın 257/2. maddesi kapsamında değerlendirilebileceği de gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Sanık hakkında tayin edilen 1 yıl 8 aydan ibaret hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK'nın 50/1-a ve 52/2 maddeleri gereğince adli para cezasına çevrilmesi sırasında hesap hatası yapılarak sonuç cezanın “12100 TL” yerine “12000 TL” olarak belirlenmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.