Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç :Taksirle öldürmeHüküm :Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 50/1-a, 52, 52/4, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet,Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 50/1-a, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkûmiyet. Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanıklar ..., ... ve ...'nin sahibi ve yetkilisi bulundukları, sanık ...'nun da üretim ve laboratuar müdürü olarak çalıştığı ... Yapı Elemanları Kimya Petrol Ürünleri Madeni Yağ San. ve Tic. Ltd. Şirketine ait boya fabrikasında, hükme esas bilirkişi raporuna göre, “tiner gibi uçucu-parlayıcı madde ile çalışılan ortamda buharlaşan tinerin havada belirli orana yükseldiğinde küçük bir kıvılcım yangına yol açabileceği gözetilerek tinerin mümkün olduğu kadar kapalı bir şekilde doldurulması, ortamın iyi bir şekilde havalandırılması, yangına karşı uygun ekipman bulundurulması ve bu işte çalışanlara uygun eğitim verilip zaman zaman tatbikatların yapılarak içselleştirilmesi lazımken bunların yapılmaması, elektrikli tartı aletinin kıvılcımının gaza doymuş hale gelen ortamda yangına sebebiyet vermesi, uygun ekipman olmaması, çalışanlara yeterli eğitim verilmemesi sebebiyle yangının kısa süre içerisinde büyümesi” şeklindeki kusurlu eylemleri nedeniyle işyerinde çıkan yangın sonucu 3 kişinin ölümü yanında şikayetçi olmadığını ifade eden 2 kişinin yaralanmasına sebebiyet veren sanıklar hakkında; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, faillerin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu meydana gelen zararın ağırlığı ve maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden daha fazla uzaklaşılmak suretiyle ceza tayini yerine, eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin kusura, eksik incelemeye, ceza miktarlarına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "kastın ağırlığı" ve (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,2- Sanıklar hakkında hükmolunan 3 yıl 4 ay hapis cezalarının TCK'nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli olmamaları nedeniyle, hükümlerin esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, hürriyeti bağlayıcı cezaları adli para cezasına çevirmenin yasal dayanağını oluşturan TCK'nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının A-1 ve B-1 bentlerinde yer alan “failin kastı, amaç ve saiki” ibarelerinin hükümlerden çıkartılması, hüküm fıkrasının A-3 ve B-3 bentlerinde yer alan “50/1-a” ibarelerin “50/4-1a" olarak değiştirilmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.