Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 26/11/2014Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan TCK'nın 179/3-2, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 179/3-2, 62/1 maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Şiran Sulh Ceza Mahkemesi'nin 15/12/2011 tarihli ve 2011/14 esas, 2011/226 karar sayılı kararını müteakip sanığın deneme süresi içerisinde 17/01/2014 tarihinde eşe karşı basit yaralama suçunu işlediği ve Şiran Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24/04/2014 tarih 2014/12 esas, 2014/40 karar sayılı ilamı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği ve hükmün 24.04.2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Şiran Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2014 tarihli ve 2014/95 esas, 2014/113 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçun sübutuna, lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine, ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;CMK'nın 150/2. maddesinde “müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.” açık hükmü dikkate alınmaksızın sanığın müdafii eşliğinde savunması alınmadan karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.