Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19099 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20055 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete'de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı; Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, ...Koruma Kurulu'nun 11/08/1992 tarih ve 2633 sayılı kararı ile 2. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgedeki taşınmazı üzerinde mevcut tek katlı binaya izin almaksızın ilave oda yaptırdığı, ... Belediyesince düzenlenen 30/09/1992 tarihli “ilan ve zabıt varakası” na göre, 2633 sayılı kurul kararı 09/09/1992 - 30/09/1992 tarihleri arasında ilan edildiği gibi; altında muhtar ve iki azanın imzalarının bulunduğu 25/11/1992 tarihli tutanağa göre de, 11/08/1992 tarih ve 2633 sayılı kurul kararının ... Köyü'nde herkesin görebileceği bir yerde 12/09/1992 - 25/11/1992 tarihleri arasında askı yoluyla duyurulduğu, doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer ve ikamet adresi ... Köyü olan 1947 doğumlu sanığın, sözü edilen ilanlara ve dolayısıyla bölgenin 2. derece doğal sit alanı niteliği taşıdığına vakıf olduğunu kabulde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla; suça konu taşınmazın bağlı olduğu idarenin bünyesinde suç tarihi itibariyle koruma uygulama ve denetim bürosunun faaliyette olup olmadığı araştırılarak, faaliyette olduğunun belirlenmesi halinde, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi; aksi takdirde aynı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, anılan kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.