Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürme Kasten öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen tüm, katılan vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Fail, hareketinden doğacak sonuçları bilerek ve isteyerek hareket etmişse kast gerçekleşmiştir. Buna karşılık, fail belli bir sonucu gerçekleştirmek üzere hareket ederken, bunun yanında başka sonuçların meydana gelmesini de göze almış ve bu sonuçlar da gerçekleşmişse, failin bu sonuçlar açısından da kasten hareket ettiği kabul olunur. Çünkü fail, asıl kastettiğinden başka, hareketinden doğacak diğer sonuçları tahmin ettiği veya öngördüğü halde hareketini devam ettirmiştir. Dolaylı kast olarak adlandırılan bu kast türüne, belirli olmayan kast, gayrimuayyen kast, olursa olsun kastı veya dolus eventualis de denilmektedir. Davaya konu olayda, Dairemizin 23.02.2012 tarihli bozma ilamında da açıklandığı üzere "sanığın gündüz saat 13.00 sıralarında yönetimindeki otomobille ölene çarparak genel beden travmasına bağlı, kafatası ve kot kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti meydana gelecek şekilde yaralanmasına neden olduktan sonra, yaralıyı olay yerinde toplanan kişilere hastaneye götüreceğini ifade ederek otomobiline alıp olay yerinden uzaklaştığı, ancak hastaneye götürmeyerek ıssız ve ormanlık alanda yol üzerinde bıraktığı, yaralının kolluk tarafından saat 15.30'da bulunup saat 17:50'de hastaneye ulaştırıldığı ertesi günü saat 03.45 sıralarında öldüğünün ve tüm dosya kapsamından sanığın söz konusu eylemi dışında ölümü doğuracak başka herhangi bir etkenin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın belirtilen şekilde ağır yaralı olan kişiyi hastaneye götürmek yerine, ıssız bir yerde bırakması eyleminde kişinin ölebileceği ihtimalini bildiği, ancak ölürse ölsün düşüncesiyle hareket ederek olası kastla öldürme suçunu işlediği sabit olmakla;Mahkemece olası kastla öldürme suçu yönünden halen yürürlükte bulunan ve sonuçları bakımından sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK'nın 81, 21/2. maddeleri gereğince temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, olayda uygulanma olanağı bulunmayan TCK'nın 83/3. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle eksik cezaya hükmolunması,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, siteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.