Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;Dosya içeriğinin incelenmesinde, 21.10.2014 tarihli duruşmaya katılan sanık müdafinin, sanığık gelecek celse hazır edeceğini ve sanığın savunmasını yaptıktan sonra beyanda bulunacağını belirttiği, aynı duruşmada mahkemece sanık hakkında savunmasının alınması amacı ile yakalama emri çıkarıldığı ve duruşma gününün 09.12.2014 tarihine bırakıldığı, sanık müdafinin yüzüne karşı tebliğ edildiği, akabinde sanığın yakalanması sebebiyle savunmasının alınması amacı ile 24.10.2014 tarihinde celse açılarak sanığın savunmasının alındığı, aynı duruşmaya sanık müdafinin katılmadığı ve bu oturumda hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, bu gibi durumlarda yalnızca sanığın savunmasının alınabileceği, bunun dışında başka bir yargılama faaliyeti yapılmasının mümkün olmadığı, sanık müdafinin yüzüne karşı tebliğ edilen ve sanık müdafinin haberdar edilmediği normal duruşma günü dışında hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.