Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18907 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1961 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaTaksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Meydana gelen kazada katılanın yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü, bu haliyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan davaya da katılma ve verilen hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu anlaşılmakla katılanın bu suça yönelik temyiz isteminin reddine ilişkin tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.17.02.2011 günü saat 19:25 sıralarında sürücü belgesiz sanık ...'nın yönetimindeki otomobil ile yerleşim yeri içinde, bölünmüş, tek yönlü, hafif eğimli, kuru, asfalt kaplama yolda, .... Cadde üzerinde ... Üniversitesi istikametine seyir halinde iken ışık kontrollü yaya geçidi bulunan kavşak mahalline geldiğinde, seyir istikametine göre yolun sol tarafından sağındaki pazar yerine doğru karşıdan karşıya geçmekte olan yaya...'a aracının sol ön tampon ve yan kısımlarıyla yaya geçidi üzerinde çarpması ve yayanın 2. derece kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, sanık ve katılanın yeşil ışıkta geçtiklerini beyan etmeleri nedeniyle ışık ihlali yapanın kim olduğu tespit edilememiş ise de; sanığın kavşağa yaklaşırken hızını azaltıp yaya geçidinden geçmekte olan yayalara geçiş önceliği tanıyıp, onların yolu tamamlamasını müteakip yoluna devam etmesi gerektiği halde seyir hızıyla kavşağa girerek kazaya asli kusuru ile sebebiyet verdiği olayda, ancak kasten işlenebilecek olan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşmadığı anlaşılmakla;Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,Taksirle yaralama suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesine gelince;1-Asli kusurlu olarak mağdurun yaralanmasına neden olan sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, oluşan şüphe nedeniyle sanığa atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi,2-Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı CMK'nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma aşamasında katılan ve sanığın uzlaşmayı kabul ettiklerine ilişkin beyanlarına rağmen usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan kamu davasının açıldığı, buna göre, mahkemece 5271 sayılı CMK'nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.