Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu beyan eden, kovuşturma aşamasında adresi tespit edilemeyerek davetiye tebliğ edilemeyen şikayetçinin, CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Olay tarihinde saat 05:30 sıralarında gece, meskun mahal dışında, iki yönlü, asfalt kaplama, 7 metre genişliğinde, zemini kuru, hafif virajlı ve hafif eğimli yolda sanık, idaresindeki otobüs ile seyir halindeyken karşı yönde seyir halinde olan çekici ve çekiciye takılı römork ile çekicinin şeridinde sol yan tarafı ile çarpışması sonucu sanığın aracında yolcu olarak bulunan katılanın hayati tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı olayda; sanığın şeride tecavüz nedeniyle tam kusurlu olduğu anlaşılmakla, sanığın yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.