Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii; temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Şikayetçi kuruma gerekçeli kararın 23/02/2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşılık, hazine vekili tarafından 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra, 19/03/2015 tarihinde hükmün temyiz edildiği ve mahkemenin temyiz isteminin reddine dair ek kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından ve;Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, önceki hükmün açıklanmasının kanuna aykırı olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 28/11/2012 tarihli hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 03/07/2014 tarih, 2014/11724 - 2014/16450 sayılı ilamı ile, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla bozma kararı verildiği halde, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesine aykırı şekilde hüküm tesisi, 2- 2863 sayılı Kanunun 75. maddesinde, anılan kanun kapsamında kalan suçlar nedeniyle el konulan taşınır kültür ve tabiat varlıklarının, tasnif ve tescili yapılmak üzere müzeye teslim edileceği öngörülmüş olmasına, mahkemelerin belirtilen hususu karar altına almamaları halinde, idarenin dava konusu eşyaların mülkiyeti ve yapılacak işlemler konusunda karşılaşacağı tereddüte rağmen, suça konu kültür varlığının müzeye teslimine dair karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına (6) numaralı bentten sonra (7) numaralı bent olarak, “28/11/2012 tarihli hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın neticeten 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin, (8) numaralı bent olarak, “5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca sanığa verilen adli para cezasının, sanığın ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak, takdiren birer aylık eşit taksitler halinde, 24 eşit taksitte sanıktan tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtaratına” cümlesinin, (9) numaralı bent olarak, “Sanığa verilen netice cezanın adli para cezası olması ve erteleme kurumunun ancak hapis cezası için öngörülmesi nazara alınarak, sanık hakkında verilen adli para cezasının 5237 sayılı TCK'nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine yer olmadığına” cümlesinin, (10) numaralı bent olarak, “Sanık hakkında adli para cezası uygulanması nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmasına yer olmadığına” cümlesinin, (11) numaralı bent olarak, “Dosya içerisinde mevcut 04/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda, 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığı belirtilen bir adet çeşme çörteninin, aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü'ne teslimine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, şikayetçi vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek kararın DOĞRUDAN, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.