Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1851 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26075 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2013/338688Mahkemesi : Göksun Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 16/05/2012Numarası : 2012/23 - 2012/107 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mahkemece, suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı'na dava ihbar edilmemiş ise de, hükümden sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerekçeli kararın suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tebliği için dosyanın mahkemesine iade edildiği ve 11/09/2013 tarihinde bakanlık adına davayı takip etme hak ve yetkisi bulunan Kahramanmaraş İl Kültür Müdürlüğü'ne gerekçeli kararın tebliğ edilmesine karşın suçtan zarar gören kurumun kararı temyiz edip usulüne uygun şekilde katılma hakkını kullanmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki 2 numaralı bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. Suç tarihinde Göksun İlçe Jandarma Komutanlığı'na yapılan ihbarda, Ç. Köyün'de ikamet eden sanığın evinde tarihi eser bulundurduğunun bildirilmesi üzerine Göksun Sulh Ceza Mahkemesi'nin 01/12/2005 gün 2005/266 sayılı kararına istinaden, sanığın evinde arama yapıldığı, yapılan arama sonucunda 22 adet tarihi eser niteliğinde parça ele geçirildiği, soruşturma safhasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde, tarihi eserlerden bir adet kraliçe figürü, bir adet bizans dönemine ait pirinç sikke, yedi adet Roma dönemine ait bakır ve bronz sikkenin müzelik değerde kültür varlıkları olduğu, altı adet Roma dönemine ait bakır ve bronz sikke, bir adet taştan insan portresi, bir adet kırmızı pişmiş topraktan kadın heykeli, bir adet topraktan mühür, bir adet şeffaf yeşil renkli içi delikli cam parçası ve bir adet içi delikli dış kısmı geometrik motifler işlenmiş muhtemelen Roma dönemine ait olan toprak parçasınn etütlük mahiyette bulunduğu, iki adet tepsinin ise etnoğrafik nitelikte olup tescile tabi olmayıp alınıp satılabildiğinin belirtildiği, sanığın savunmalarında, bulunan eşyaların vefat eden babasından kaldığını ve evde süs eşyası olarak kullanıldığını beyan ettiği görülmekle; Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık ve müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Suça konu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, hali hazır durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları, tasnif ve tescile tabi olup olmadıkları, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadıklarının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, hangi konuda uzman olduğu anlaşılamayan soruşturma safhasında görevlendirilen bilirkişinin 30/01/2006 tarihli raporu esas alınarak, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Sanığın ve temyize gelmeyen sanıklar S. G., S. G. ve C. G.'ün söz konusu eserlerin anne ve babalarından kalan eşyalar olduğuna ilişkin aksi ispatlanamayan savunmaları karşısında, sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 70. maddesine temas eden suçu oluşturduğu gözetilmeksizin hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutularak BOZULMASINA, 29/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.