Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1849 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26556 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2012/301594Mahkemesi : Konya 5. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 16/10/2012Numarası : 2012/152 - 2012/1291 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan Kütür ve Turizm Bakanlığı vekilinin hükmü temyiz ettikten sonra 23/11/2012 havale tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçmesi karşısında, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde; Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan Konya İli, M. İlçesi, S. A. Caddesinde bulunan ... pafta ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 13/11/1982 gün ve A-3861 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen S. A. Hangahı'nın restorasyonu için Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihale sonucunda sanığın yetkilisi olduğu G. Tur. İnş. Tic ve San. Ltd. Şti ile 07/07/2005 tarihinde sözleşme yapıldığı, yapılan sözleşme gereğince onaylanan restorasyon projesinde, yapı içerisinde bulunan çini, fayans ve süslemelerle ilgili olarak araştırma, projelendirme ve uygulamaya yönelik önlemlerin belirlenmesi işinin ayrı bir proje ile ele alınması, projenin ölçek ve niteliğinin bu süreçte yeniden belirlenmesi ve onarım sırasında çini panoların keçe ile örtülerek koruma altına alınması gerektiği belirtilmiş olmasına ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından sanığa defalarca yapı içerisinde bulunan çinilerin uzman bir kişi tarafından restore edilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına karşın, Sahip Ata Hangahı'nın restorasyonu sırasında yapının duvarlarında bulunan çinilerin sanık tarafından balyoz vasıtası ile kırdırılarak, dosya kapsamında mevcut sanat tarihçi bilirkişi tarafından düzenlenen 21/02/2007 tarihli rapordan da anlaşılacağı üzere, çinilere geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar verildiği, bu kapsamda, sanığa atılı suçun sübuta erdiği anlaşılmakla;Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık hakkında ceza tayin edilirken 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak, takdirin yerinde kullanılmasıyla alt ve üst sınır arasında uygun bir belirleme yapılması gerekirken, sanığın eylemleri sonucunda bahse konu yapının duvarlarında bulunan yaklaşık 437 adet çininin geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar görmesi hususu dikkate alındığında, suçun işleniş biçimi, konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zarar gözetilerek, hak ve nasafete uygun bir ceza yerine, yazılı şekilde alt hadden ceza tayini,2-Sanığa atılı suçla ilgili olarak, suç tarihinde yürürlükte bulanan 2863 sayılı Kanunun, 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/a maddesinde, değişikli öncesinde iki yılda beş yıla kadar hapis ve beş milyar liradan on milyar liraya kadar adli para cezası öngörülmüş olmasına karşın, lehe yasa değerlendirmesi yapılırken hükmün gerekçe kısmında, sanığa atılı suça ilişkin olarak değişiklik öncesi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü ve bu yasanın sanığın lehine olduğu belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-5237 sayılı TCK'nın 51/1-b maddesinde, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaatin oluşması halinde hapis cezasının ertelenebileceği belirtilmiş olmasına karşın, sanığın, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Sahip Ata Hangahı'nın restorasyonu için yapılan ihaleyi alıp, kârını artırmak için yapı içerisinde bulunan çinilerin restorasyonu için uzman bir kişi ile anlaşma yapmayıp, herhangi bir işçi vasıtası ile çinileri kırdırması sonucunda Selçuklu dönemine ait yaklaşık 437 adet çiniye geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar verilmiş olması hususu dikkate alındığında, sanığın tekrar suç işlemeyeceği kanaatine varılamayacağı ve bu sebeple sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının ertelenemeyeceği, ayrıca TCK'nın 51/1. maddesine göre sadece hapis cezasının ertelenebilmesinin mümkün olduğu gözetilmeksizin, hükmolunan adli para cezasının da ertelenmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.