Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18479 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4035 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davacının ''...'' olan soyadının gerekçeli karar başlığında ''...." olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Tazminat talebinin dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 01.04.2008 tarih, 2006/517 Esas – 2008/136 sayılı kararının incelenmesinde; yapılan yargılama sonunda davacı hakkında kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşıldığından bahisle eylemin TCK'nın 27/2. maddesi kapsamında olduğu belirtilerek ceza verilmesine yer olmadığına, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ise 1 yıl 3 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 5271 sayılı CMK'nın 144. maddesinde tazminat verilemeyecek kişiler arasında hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenlerin sayıldığı, dosya içeriğinden ise davacının hangi suç ya da suçlardan tutuklandığın??n anlaşılamaması karşısında, davacının, tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının araştırılması bakımından davacı ile ilgili gözaltı tutanakları, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneğinin dosya içine alınıp incelendikten sonra, davacının hangi suç ya da suçlar nedeniyle tutuklandığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de; Davacı tarafça davacının mahkum olduğu süreden fazla tutuklu kaldığı sürenin 6 ay 11 gün olarak belirtilerek bu süre için maddi tazminat talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, HMK‘nın 26. maddesinde düzenlenen “taleple bağlılık” kuralı uyarınca talep edilen 6 ay 11 gün için maddi tazminata hükmolunması ve tayin olunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına da buna göre belirlenecek tarihten itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde bihakkın tahliye tarihi olan 23.07.2007 ile tahliye tarihi olan 01.04.2008 arasındaki 253 gün için talepten fazla olacak şekilde maddi tazminata hükmedilmesi ile tayin olunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına gözaltı tarihi olan 20.04.2006 tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.