Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafi ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın olay gecesi saat 00.40 sıralarında, idaresindeki otomobille, tehlikeli virajlı caddede seyirle, seyir yönüne hitaben tehlikeli viraj yön levhası bulunduğu halde, korkuluklu sert viraja girdikten sonra, kendi beyanına göre yolun sağındaki park halinde bulunan tırı sollamak için aracı ile karşı yön şeridine girdiği sırada, karşı yönden gelen ölen idaresindeki otomobile yolun solunda çarpması şeklinde meydana gelen olayda, saat 03.32'de yaklaşık üç saat sonra alınan laboratuvar çıktısına göre sanığın 61.8 mg/dl alkollü olduğunun anlaşıldığı, tespit edilen alkol miktarı ile, sanığın tehlikeli virajlı yön bölümünde sollama yapması da hep birlikte değerlendirildiğinde, bilinçli taksir koşullarının bulunduğu, buna göre tamamen kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu,meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini ile, alkollü halde virajda sollama yapması nedeniyle de; TCK'nın 22/3. maddesi gereğince artırım miktarı uygulanırken de maddede belirlenen alt sınır miktarından uzaklaşılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 27.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.