Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair hususlara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı dışında sabıkası bulunmayan sanık hakkında TCK'nın 179/3-2, 62/1. maddeleri uyarınca verilen 25 gün hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu nazara alınmaksızın, hükmedilen 25 gün hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesi,2) Karar gerekçesinde ve hükmün 3. bendinde cezayı ertelememe gerekçesi olarak sanığa adli para cezası verildiği belirtilmesine rağmen, sanık hakkında sonuç olarak 25 gün hapis cezası ve hak yoksunluğuna karar verilmesi ve hükmün 4. bendinde de sanığa verilen hapis cezasının TCK'nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına karar verilerek kararda çelişkiye neden olunması,3) Kabule göre de;a) İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınıp, 179 promil alkollü olarak araç kullanan sanık hakkında asgari hadden uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarınına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının dikkate alınmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 27.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.