Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1835 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14255 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 12 - 2015/292808Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/256 Esas, 2015/302 Karar sayılı, 24/12/2015 kesinleşme tarihli ilamı ile sanığın “...” olan adının “...” şeklinde düzeltildiği anlaşılmıştır. Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Dairemizin 20/03/2014 tarih, 2013/6447 - 2014/6943 sayılı bozma ilamına uyularak, suça konu yerin sahibi olduğu iddia edilen H.. S.. hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğu, yürütülen soruşturma sonucunda adı geçen şahsın, bölgenin sit alanı olduğunu bilerek duvar yaptığına yönelik yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle 23/12/2014 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bahse konu kararın tebliğe ilişkin bölümünde, “karar örneğinin şüpheliye tebliğine” açıklaması bulunduğu halde, suçtan zarar gören kuruma tebliğinin karar altına alınmadığı anlaşılmakla; Cumhuriyet Savcılığı'nın 23/12/2014 tarih, 2014/4198 Soruşturma, 2014/4454 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının suçtan zarar gören Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, tebliğ edilmediğinin belirlenmesi halinde kararın usulünce kesinleşmesinin beklenmesi, bu arada, H.. S.. isimli şahsın tanık sıfatıyla ifadesine başvurularak, olaya, sanığın aşamalardaki savunmalarına ve dosya kapsamında dinlenen diğer tanık beyanlarına karşı bilgi ve görgüsünün saptanması, Dairemizin yukarıda anılan bozma ilamında da açıklanan “istinat duvarının inşa edildiği tarih itibariyle suça konu yerin sanık tarafından kiralanıp kiralanmadığı ya da sanığın anılan yerde işçi olarak çalışıp çalışmadığı ve dolayısıyla duvar inşasının kim tarafından yaptırıldığı” hususları her türlü şüpheden uzak biçimde tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile beraate dair hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.