Tebliğname No : 4 - 2013/399772Mahkemesi : Çerkezköy (Kapatılan) 1. Sulh Ceza MahkemesiKarar tarihi : 01/07/2013Numarası : 2012/1111 - 2013/1019 Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Üst Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte, trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;İncelenen dosyada; olay günü saat 22:00 sıralarında sanığın, idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yolda yürümekte olup, hakkındaki hüküm temyize konu edilmeyen diğer sanık D.. D..'in yanından hızlı bir şekilde geçerek, ilerideki bir marketin önünde durduğu, taraflar arasında yaşanan tartışmadan sonra olay yerinden ayrılan sanığın, D.. D..'in şikayetçi olması üzerine kolluk kuvvetlerince yakalandığı, Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde saat 22:45 itibariyle yapılan ölçüm ile sanıkta 164 promil alkol saptandığı, olay günü biraz alkol aldığının,aracı ile alkollü vaziyette ikametine giderken D.. D..'in yanından geçtiğinin sanık tarafından kolluk kuvvetlerine beyan edildiği, adı geçen şahsın da kovuşturma aşamasında verdiği ifadede, olay sırasında sanığın çok alkollü olduğunu, yalpalayarak ayakta durabildiğini ve ağzının da alkol koktuğunu söylediği, gerek sözü edilen beyanlar gerekse olay saati ile ölçüm saati arasında, sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmasında dile getirdiği gibi üç saatlik değil, kırk beş dakikalık bir zaman farkının bulunması birlikte değerlendirildiğinde, alkolün etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen trafiğe çıkan sanığın atılı suçu işlediği ve saptanan alkol düzeyine göre temel ceza asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmek suretiyle mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile beraatine dair hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.