Tebliğname no : 12 - 2013/21549Mahkemesi : Manavgat 2. Sulh Ceza MahkemesiTarihi : 22/03/2012Numarası : 2011/489 - 2012/314 Suç : Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan temyiz talebinin reddine ilişkin karar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın sürücü belgesini TCK'nın 53/6. maddesi gereğince alınmasına karar verilmesi nedeniyle hükmün kesin olmadığı anlaşıldığından 28.06.2012 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasında, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.” hükmüne yer verilmiş, ancak maddede itiraz yöntemi, inceleme usulü ve itiraz merciince verilebilecek kararlara ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle konu öncelikle 5271 sayılı CMK’nın itiraz kanun yoluna ilişkin 267 ila 271. maddeleri kapsamında değerlendirilerek sonuca bağlanmalıdır. Kanunun 267 nci maddesi uyarınca itiraz ancak hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde mahkeme kararları açısından mümkün olduğundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine inşa edildiği hükümle ilgili olarak itiraz merciince bir değerlendirme yapılması veya henüz hukuki varlık kazanmamış bulunan bu hükmün incelenmesi mümkün değildir. İtiraz merciince, hükmün açıklanması kararına ilişkin yapılan incelemede, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı isabetsiz görüldüğünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, dosya itiraz sonucuna göre işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmelidir. İtiraz merciince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itiraz kabul edildiği takdirde, Kanun’un 271 inci maddesindeki, itiraz merciince, itirazın kabulü halinde, itiraz konusu hakkında da karar verilmesi zorunluluğu hükmünden hareketle, hükmün açıklanmasına karar verilmesi mümkün değildir. Her ne kadar kanunda konuyu düzenleyen açık bir hüküm bulunmamakta ise de, aksinin kabulü, birçok sorunu ve tartışmayı da birlikte getirecektir. Şöyle ki, maddenin 4. fıkrası uyarınca merciin itiraz üzerine verdiği kararın kesin olması nedeniyle, açıklanan hükmün kesin olup olmayacağı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, hükmedilen hapis cezasının ertelenememesi ve seçenek yaptırımlara çevrilememesi nedeniyle, itiraz merciince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırıldığında kişiselleştirmeye ilişkin bu müesseselerin değerlendirilip, değerlendirilemeyeceği, değerlendirilebileceğinin kabulü halinde ise, kural olarak dosya üzerinde inceleme yapan itiraz merciince bu konuda karar vermenin mümkün olup olamayacağı gibi birçok sorun çözümsüz kalacaktır.Bu nedenlerle, itiraz merciince itirazın kabulüne karar verildiği taktirde, dosyanın hüküm mahkemesine gönderilerek, merciince kanuna aykırı olduğu belirtilen hususların mahkemesince değerlendirilip, duruşma açılarak, taraflar duruşmaya çağrıldıktan sonra, 5271 sayılı CMK’nın 223. vd. maddelerindeki düzenlemelere uygun olarak tesis edilen hükmün açıklanması ve açıklanan bu hükümde, daha önce yasal zorunluluk nedeniyle değerlendirilemeyen ve uygulanamayan erteleme ve seçenek yaptırımlara çevrilmesi hususlarında da karar verilmeli, mercii kararının kararı üzerine yeni bir değerlendirme ve yeni şartların ortaya çıkması halinde bu konular da değerlendirilmelidir. Bu itibarla, itiraz merciince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sınırlı inceleme yapılarak, itirazın kabulü halinde, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda hükmün açıklanması için dosyanın mahkemesine gönderilmesi yerine, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmesi Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak hükmün BOZULMASINA, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.