Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanıklar hakkında, CMK'nın 223/2-e. maddesi gereğince beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan istihbari çalışma neticesinde, Osmaniye il merkezinde bulunan bir kırtasiye içerisinde kültür varlığı ticareti için şüpheli kişilerin buluşacakları bilgisine ulaşıldığı, Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği geçici arama ve el koyma kararına binaen, olay günü olan 05.01.2010 günü ... Kırtasiye isimli iş yeri içerisinde kolluk görevlilerince aramanın yapıldığı ve sanıklar ile birlikte, tezgah üzerinde poşet içerisinde bulunan toplamda 162 adet eserin ele geçirildiği ve Osmaniye 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 05.01.2010 tarih, 2010/11 değişik iş numaralı kararıyla arama ve el koyma işlemlerin onaylandığı, dosya kapsamında bulunan 02.02.2010 tarihli Müze Raporu ile 15.03.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporundan anlaşılacağı üzere, 149 adet eserin tescil ve tasnife tabi, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli eserler olduğu, 3 adet eserin etnografik değerde eser olduğu ve 9 adet eserin de sahte olup, yanıltıcı nitelikleri gereği Müzelerde saklanmalarının uygun olduğu, her ne kadar sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de, sanıkların tüm aşamalarda verdikleri ifadelerinde, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri ve kültür varlığı ticareti amacıyla bir araya gelmediklerini beyan ettikleri, sanık ...'ın ifadelerinde, davaya konu eserleri, olaydan bir gün önce yolda giderken bir poşet içerisinde bulduğunu, merak edip aldığını ve koleksiyoncu olması nedeni ile eski eserlerden anlayan sanık ...'e bu eserleri göstermek istediğini, ertesi gün akrabasının kırtasiye dükkanında buluştuklarını, poşet içerisindeki eserleri sanık ...'e gösterdiğini, ...'in de bu eserleri Müze'ye teslim etmesini söylediğini ve bu esnada içeriye polislerin geldiğini savunduğu, diğer sanıklar ... ve... ile olayın gerçekleştiği dükkan sahibi tanık ...'in aynı doğrultuda beyanda bulundukları, tüm dosya kapsamından; sanıkların kültür varlığı ticareti kastı ile buluştuklarına, sanık ...'un kültür varlıklarını diğer sanıklara satışa arz ettiğine veya sanık ...'un davaya konu eserleri yasal süre olan 3 günlük süreden daha önce bulduğuna dair delillerin olmadığı ve mahkemece sanıkların atılı suçtan beraatine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek, mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik inceleme ile karar verildiğine ve sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;02.02.2010 tarihli Müze Raporu ile 15.03.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, dava konusu eserden 3 adedinin Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine ait 2863 sayılı Kanun kapsamında, etnoğrafık eser konumunda olduğundan bulundurulmasında sakınca olmadığı belirtilmiş ise de; 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının serbestçe bulundurulamayacağı, aynı Kanunun 25/1. maddesi uyarınca, tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” düzenlenerek sahiplerine iade edileceği, başka bir deyişle suça konu eserin etnoğrafik nitelikte kültür varlığı olmasının, bu varlığın serbestçe bulundurulabileceği anlamına gelmediği, somut durumda suça konu eserlerin 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi, etnografik nitelikte bulunmaları ve sanık ...'ın “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” olduğuna dair bir savunmasının da mevcut olmaması karşısında, sanıktan ele geçirilen eserlerin 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığa iadesine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu konunun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 4-b) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “16-17 sıra numarası verilmiş 3 adet eserin Müze Müdürlüğü'ne teslimine” ibarelerinin yazılması, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılması suretiyle, sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.