Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18269 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3592 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasıKişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Katılan ...A.Ş. adına temyiz isteminde bulunan katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:Sanığın, katılan şirkette çalıştığı sırada, aynı şirkette çalışan katılan ... ile yüzyüze yaptığı konuşmaları telefonuna kaydettiğinin iddia edildiği olayda; katılan ...’ye karşı işlendiği iddia edilen suç nedeniyle, suçtan doğrudan zarar görmeyen müşteki şirketin davaya katılma ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığı gibi davaya katılmasına karar verilmesi de temyize hak vermeyeceğinden, ... A.Ş. vekili olarak katılan vekilinin, sanık hakkındaki hükme yönelik temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE2-Katılan ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince:Sanığın, ... A.Ş.'de ... Bölge Satış Destek Uzmanı olarak görev yapmakta iken, iş yerinde yaşanan sorunlar nedeniyle, katılan ... ile yüz yüze konuşma yaptığı sırada, katılan ...’nün rızası olmaksızın gizlice konuşmaları kaydettiği iddiasına konu olayda,Sanığın, katılanla yaptığı yüz yüze gerçekleşen konuşmaların tarafı olması nedeniyle TCK'nın 133/1-3. maddesindeki kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği, iş hayatına ait konuşmaların özel hayat kapsamında da değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, sanık hakkında beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup,Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle sanığın CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraat hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. paragrafının, “Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatine”, şeklinde değiştirilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.