Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin tüm, sanık müdafiinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın, işletmiş olduğu otelde yaptıracağı tadilat işleriyle ilgili olarak katılan ve kardeşi ile anlaştığı, kardeşi ile işe başlayan katılanın alçıpan işinde kullanılacağını beyan ve talep etmeleri üzerine sanık tarafından satın alınan alçı kesme makinesi (spiral) ve testeresi ile olay günü, çalışılan otel odasında katılanın ahşap perdelik kestiği sırada, elinden kaçırdığı bu makinenin fırlayarak sol elinin bilek kısmının kesilmesi neticesi hayati tehlike geçirecek ve hayat fonksiyonlarını 3. derece etkileyecek kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı, soruşturma evresindeki ifadesinde “geçimini inşaat işlerinde ve alçı yaparak temin ettiğini”, iş müfettişlerinin yaptığı teftişte de “bu işlerde yaklaşık 20 yıldır çalıştığını” ifade eden ve olaya konu alçı kesme makinesi ile ahşap kesilmemesi gerektiğini bilebilecek tecrübeye sahip olan katılanın, alçı işi öncesi satın aldırdığı makinenin koruyucu kısmın?? söktükten sonra çalışmaya başladığının anlaşıldığı, bu şekilde hem çalışılan işe elverişsiz alet kullanan, hem de bu aletin koruyucu kısmını sökerek işe devam eden katılanın tehlikeyi bizzat kendisinin yarattığı olayda tamamen kusurlu olduğunun kabulü yerine yapılacak işi, alanında tecrübe sahibi olan katılana veren sanığa kusur yüklenemeyeceği gözetilmeden kusur atfeden isabetsiz bilirkişi raporuna itibarla sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.