Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Olaydan yaklaşık yarım saat sonra yapılan ölçüme göre 1,28 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının gerçekleşmesine rağmen sanık hakkında hükmedilen cezanın TCK'nın 22/3. maddesi gereğince artırılmaması suretiyle eksik ceza tayini, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan ''failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı'' gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi, 3-Sanığın olaydan bir gün sonra 02.05.2012 tarihinde tutuklanmasına rağmen gerekçeli karar başlığında tutuklama tarihinin 05.05.2012 şeklinde yanlış gösterilmesi, 4-Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerek??eli kararın hüküm kısmında, sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.