Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1808 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25857 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/2, 62/1 maddeleri gereğince mahkûmiyet, Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü gündüz vakti, görüşün açık olduğu, düz ve meskûn mahal sınırları içindeki yolda, ölen ....'ın sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında, önündeki aracı geçmek için sol şeride girdiği, sol şerit içinde, mahalde çalışma olduğunu göstermek için refüj kenarına yakın ve şerit içinde konulan dubaları zamanında fark edemeyip, dubalara çarpmamak için manevra yaparken aracını yol içinde tutamayıp, direksiyon hâkimiyetini kaybederek, soldaki refüj alanına girip, yeni dökülmüş beton bloklara çarparak takla attığı olayda, orta refüj çalışmalarını belirtmek için sol şerit içinde ve refüj kenarına yakın noktada konulan dubalar bilgilendirmek amaçlı olmasına rağmen, bu dubaların öncesinde bu alanda çalışma olduğuna dair ikaz, yön ve bilgilendirme amaçlı, yeterli mesafeden görünürlülüğü sağlayan levhanın bulunmadığı, sol şeritte akan trafiğin bu dubalarla ani şekilde karşı karşıya kalarak tehlikeli ortam yarattığı, bu vesile ile yolda çalışma yapan ve bu dubaları koyup, kurallara uygun şekilde gerekli ve yeterli işaretlemeleri yapmayan sanığın olayda tali kusurlu olsa da ??ç kişinin öldüğü bir kişinin niteliksiz yaralandığı olay nedeniyle hükmedilen ceza miktarında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak, TCK'nın 50/4, 50/1-a maddelerinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, adli para cezasına çevrilebileceği belirtildiği halde, meydana gelen olayda tali kusurlu olan, dosyada bulunan adli sicil kaydına göre mahkumiyeti bulunmayan ve yargılama sürecindeki davranışları lehine değerlendirilen sanık hakkında, kişilik ve sosyo ekonomik durumu dikkate alınarak, tayin edilen cezanın paraya çevrilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule görede;Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.