Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1789 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9851 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDavacılar : 1-..., 2-..., 3-...Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 1) Davacı ... yönünden; 6.927 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine2) Davacı ... yönünden; 6187 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine3) Davacı ... yönünden; 7619 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacıların tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükümler, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2013 tarih ve 2012/483 esas, 2013/264 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanıkların (davacıların) nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından tutuklu kaldıkları, yapılan yargılama sonunda beraatlerine karar verildiği, hükümlerin temyiz edilmeksizin 02.07.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davalarının Tolga yönünden 19.11.2013, Evren ve Çağrı yönünden de 29.11.2013 tarihlerinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 170 gün süreyle tutuklu kalan davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayacak şekilde fazla tayini,2) Davacı vekili tarafından her bir davacı yönünden ayrı ayrı tazminat davalarının açılmasından sonra mahkemece dava dosyalarının birleştirilmelerine karar verilmesi karşısında, her bir davacı yararına ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3) Gerekçeli karar başlığında birleştirilen dosyaların davacıları olan ... ile ...'un isimlerine yer verilmemesi suretiyle CMK'nın 232/2. maddesine aykırı hareket edilmesi,4) 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, beraat hükmünün verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki maktu vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi suretiyle maddi tazminatların fazla tayini,5) Tutuklandıkları tarihte İzmir/Bayraklı Belediyesinde işçi olarak çalıştıkları anlaşılan ... ve ... yönünden aldıkları maaşa göre maddi tazminat hesaplanırken, öncelikle, adı geçenlerin 2012 yılı Ekim ayı maaşlarını tam olarak alıp almadıklarının, sonrasında tutuklu kaldıkları günler için yapılan ödemelerde kesinti yapılıp yaplmadığı, davacı Çağrı yönünden ayrıca tutuklama nedeniyle işine son verilip verilmediği ve verilmiş ise kıdem tazminatının ödenip ödenmediğinin ilgili belediyeden sorularak tespit edilmesi, kıdem tazminatı ile ilgili olarak davacı Çağrı tarafından açılan bir davanın bulunup bulunmadığının araştırılması, 2012 yılı Ekim ayı için tam ödeme yapıldığının anlaşılması halinde ise davacıların Ekim ayında 7 gün belediyede çalışmaları nedeniyle 1 ay karşılığı değil, kalan 24 gün karşılığı olarak Evren için 591,896 TL ve Çağrı için de 888,741 TL indirim yapılabileceği gözetilerek hesabın yapılması ve sonucuna göre davacıların uğradıkları maddi zararın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporuna istinaden maddi tazminatın yazılı şekilde hatalı belirlenmesi,6) Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden ve özellikle ...nden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.