Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17837 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2492 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme, Şantaj Hüküm : 1- TCK'nın 136/1, 53/1-a,b,c,d,e maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK'nın 107/2-1, 53/1-a,b,c,d,e maddeleri uyarınca mahkumiyet Şantaj ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Şantaj suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriği, mağdurun tutarlı beyanları, sanığın tevilli ikrar beyanı, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre; sanığın, çalıştığı okulda öğrenci olması nedeniyle tanıdığı mağdura, kendisi ile arkadaşlık yapması aksi takdirde mağdurun, internette msn üzerinden görüntülü görüşme yaptığı sırada kaydedilen yarıçıplak ve çıplak soyunma görüntülerini ailesine ve arkadaşlarına vereceği yönünde şantajda bulunduğu, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşıldığından mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, TCK'nın 107/2-1. maddesinde hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörülmesine karşın, adli para cezası verilmeyerek eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde TCK’nın 53. maddesinin (1). fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükümden 53. maddenin uygulanmasına ilişkin paragrafın 53/1-c bendine ilişkin kısmının çıkartılarak, yerine, “Sanığın TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen haklardan, kendi alt soyu açısından aynı Kanunun 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine ancak; 1- Dosya kapsamına göre, sanığın, çalıştığı okulda öğrenci olması nedeniyle tanıdığı mağdurun, internette msn üzerinden görüntülü sohbet sırasında çekilen yarıçıplak ve çıplak soyunma görüntülerini cep telefonuna kaydederek, mağdurun arkadaşları Yeliz, Sedat ve Yağızhan'a izletmesi şeklindeki olayda; mağdurun cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin görüntüleri yasal anlamda kişisel veri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, eylemin TCK'nın 134/1-2. cümlesi ve 134/2. maddesine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek olayda uygulama yeri bulunmayan aynı Kanunun 136/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması, 2- Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde TCK’nın 53. maddesinin (1). fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.