Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17810 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 285 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; ...Koruma Kurulu'nun 14/06/1990 tarih ve 2031 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen taşınmazın, sanık ... ve ...isimli şahsın ortak mülkiyetinde bulunduğu, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde 13/07/1990 tarihli “eski eser” şerhinin de mevcut olduğu, “arsa sahipleri” sıfatıyla sanık...'ye velayeten annesi olan sanık ... ve... isimli şahıs ile, “müteahhit” sıfatıyla sanıklar ... ve ... arasında, suça konu taşınmaza ilişkin olarak 01/08/1989 tarihli “düzenleme inşaat mukavelesi” nin noter huzurunda imzalandığı, 13/09/1991 tarih ve 3629 sayılı kurul kararı ile de, teklif edilen restorasyon projesinin düzeltildiği şekilde uygun olduğuna karar verildiği, akabinde, ... Belediye Başkanlığınca düzenlenen 13/04/1992 tarihli yapı yıkma belgesi ve 10/02/1994 tarihli yapı ruhsatına istinaden tescilli taşınmaz ile ilgili olarak inşai müdahaleye başlanıldığı, ... Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca yerinde yapılan incelemede, binanın mevcut durumunun, onaylı restorasyon projesinden farklı olduğu belirlenerek, 23/07/2007 tarihli raporun düzenlendiği, sözü edilen rapora dayanılarak 29/08/2007 tarih ve 2629 sayılı kurul kararı ile, yapının onaylı restorasyon projesine uygun hale getirilmesi için altı ay süre tanınmasına ve koruma grubunun 2. grup olarak belirlenmesine karar verildiği,... Belediye Başkanlığı görevlilerince yapılan incelemede, binanın kurul onaylı projesine uygun hale getirilmesine yönelik bir çalışma yapılmadığı belirlenerek, 30/10/2008 tarihli yapı tatil tutanağının düzenlendiği, daha sonra kurul uzmanlarınca da yerinde inceleme yapılarak, projeye aykırı uygulamaların sıralandığı 20/04/2009 tarihli raporun tanzim edildiği, olay mahallindeki keşif sonrası düzenlenen 02/04/2012 tarihli bilirkişi raporunda, suça konu binanın onaylı restorasyon projesinde görünen durumu ile mevcut durumu arasında gerek cephe görünüşleri gerekse brüt inşaat alanı bakımından farklılıklar bulunduğunun, tescilli eski eser yapının, sözü edilen farklılıklar nedeniyle zarar gördüğünün belirtildiği;Sanık ...'nin, müteahhit sanıklar ... ve ... ile sözleşme yapıldığında henüz on sekiz yaşından küçük olduğu, sanık..., anılan sözleşmenin tarafı olup, 29/07/1998 tarihinde ölen ... kızı olmakla birlikte, tescilli taşınmazda gerçekleştirilen inşai müdahale sürecine iştirak ettiğine dair delil bulunmadığı, suça konu taşınmaza ilişkin olarak sanık ...'ye velayeten sanıklar ... ve ... ile inşaat sözleşmesi imzalayıp, adı geçen sanıklara vekalet veren sanık ...in de, inşaatın kurul onaylı projeye aykırı şekilde yapılarak tamamlanması hususunda talep ve rızası bulunduğunun ortaya konulamadığı, bu nedenle, gerekçe yerinde olmamakla birlikte, sanıklar ... ve ...'nın beraatlerine ilişkin hükmün netice itibariyle isabetli olduğu anlaşılmakla; 1- Sanıklar... ve ...'nın beraatlerine ilişkin hükmün incelenmesinde;Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı, atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar ... ve ...'nın beraatlerine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,2- Sanıklar ... ve ...'nun beraatlerine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suça konu taşınmazın geçirdiği süreç dikkate alındığında, kurul onaylı projeye aykırı uygulamaların yapım zamanlarının belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, mümkün olduğu takdirde önceki keşfe iştirak eden bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde yeniden keşif yapılarak, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, beton aksamlarda karbonlaşma, ahşap aksamlarda çürüme gibi teknik veriler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, 02/04/2012 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen proje dışı uygulamaların ne zaman yapıldığının tereddütsüz şekilde belirlenmesi, eylemin zamanaşımına uğradığı sonucuna varılması halinde davanın düşmesine, aksi takdirde, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-1. cümlesi uyarınca sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve anılan kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanıklar... ve ...'nun beraatlerine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.