Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17809 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 275 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin yanı sıra tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde;... Koruma Bölge Kurulu'nun 11/06/2008 tarih ve 1860 sayılı kararı ile 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen yapıların koruma alanında kalan tescilsiz taşınmazın, 24/11/2010 tarihi itibariyle sanık...'a; 15/02/2012 tarihi itibariyle de sanık ...'e ait olduğu, 14/12/2011 tarih ve 116 sayılı kurul kararı ile suça konu taşınmaza ilişkin olarak iletilen mimari projenin, 2863 sayılı Kanun açısından sakıncası olmadığına karar verildiği,... Belediye Başkanlığı bünyesindeki Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü uzmanlarınca 21/02/2012 tarihinde yapılan incelemede, taşınmaz üzerinde, onaylı projeye aykırı uygulamalar gerçekleştirildiğinin belirlendiği, sanık ...'ın talebine istinaden ... Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce düzenlenen 17/02/2011 tarihli imar durumu belgesinde, “komşu 2 ve 4 parseller eski eser olduğundan,... Koruma Kurulu'ndan karar alınmadan uygulama yapılamaz” açıklamasının yer aldığı, sanık ...'in de Cumhuriyet savcılığında müdafii huzuru ile verdiği ifadede, binanın tarihi eser kaydı bulunmayıp, yalnızca komşularının tarihi eser niteliği taşıdığını açıkça beyan ettiği,... Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce gönderilen 29/11/2013 tarihli cevabi yazıda ise, taşınmazdaki yapılaşma sürecinde gerçekleştirilen uygulamalara yönelik konuların müdürlüklerine iletildiğinin belirtildiği, dolayısıyla, taşınmazın hukuki durumunun sanıklar tarafından bilindiğinde tereddüt bulunmadığı anlaşılmakla;Suça konu taşınmaza ilişkin olarak, .. Belediye Başkanlığı'nda,... Belediye Başkanlığı bünyesindeki Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü'nde ve ... Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nde mevcut tüm bilgi, belge, proje ve fotoğraflar getirtilip, fen, inşaat ve arkeoloji alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınarak, mümkün olduğu takdirde her iki sanığın da iştirakiyle olay yerinde keşif yapılması, 21/02/2012 tarihli yapı tespit tutanağı ile belirlenen proje dışı uygulamalardan hangilerinin hangi sanık tarafından yapıldığının, niteliğinin, projeye uygun hale getirilip getirilmediğinin tereddütsüz şekilde tespit edilmesi, aykırılıkların giderildiği ve yapının mevcut durumunun kurul onaylı projeye uygun hale getirildiği belirlenirse, onaylı projeye uygunluğu temin eden sanığın, manevi unsuru oluşmayan atılı suçtan beraatine; aksi takdirde, taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu ... Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma, uygulama ve denetim bürosunun varlığı gözetilerek, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi uyarınca sanıkların mahkumiyetlerine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve anılan kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.