Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKatılanlar : Kültür ve Turizm Bakanlığı Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, 6136 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 1-Sanık ...'ın beraatine 2-Sanıklar ... ve ...'nun 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK'nın 62, 53, 54 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine 3-Sanık ...'ın 6136 sayılı Kanunun 15/1, 5237 sayılı TCK'nın 52, 53, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyetine 2863 sayılı Kanuna ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından, sanık ...'ın beraatine, sanıklar ... ve ...'ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suç tarihinde, önleyici hizmet devriyesi ifa etmekte olan güvenlik güçlerinin sanıkların ellerinde şüpheli aletler bulunduğunu görmeleri üzerine yaptıkları aramada, sanık ...'a ait sırt çantasında 1 adet kazma demiri ve 1 adet kürek demiri, 1 adet dürbün, 1 adet sustalı bıçak, 1 adet el feneri ve 2 adet metal çubuk ile adı geçen sanığın elinde iki adet uzun tahta sap ele geçirildiği, sanık ...'na ait çantada ise 1 adet dedektör ve aparatlarına rastlandığı, sanıkların yakalandıkları noktada yerde ise 1 adet orak ve 1 adet tahra bulunduğu, sanık ...'ın üzerinde herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, sanıklar ... ve ...'ın aşamalarda alınan savunmalarında; sanıklardan ...'ın ... isimli bir arkadaşının yol çalışması yapılan yerde altın bulunduğunu söylemesi üzerine suç tarihinde birlikte ... Mahallesine define aramak için gittiklerini, ancak bir şey bulamadıklarını, geriye dönerken daha önceden tanıdıkları sanık ...'a rastladıklarını, kendilerini İzmit'e götürmesini istediklerini, ancak arabası ileride olduğu için yaya olarak eski kandıra yolunu kullanmak sureti ile arabanın yanına doğru yürüdükleri esnada jandarmanın geldiğini beyan ettikleri, sanık ...'ın da, sanıklar ... ve ... ile yolda karşılaştığını, kendilerini İzmit'e götürmesini istediklerini, birlikte araca doğru yürürken jandarmanın geldiğini ifade ettiği, sanık ...'a ait sustalı bıçak üzerinde İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 03/11/2010 tarihli ekspertiz raporu ile 6136 Sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında bulundurulması ve taşınması yasak bıçaklardan olduğunun belirlendiği anlaşılmakla; 1-Sanık ...'ın beraatine, sanık ...'ın 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Sanıkların aşamalarda alınan kendi içerisinde ve birbiri ile uyumlu savunmaları ile tüm dosya kapsamı birlikte nazara alındığında, sanık ...'ın diğer sanıklar tarafından gerçekleştirilen define araştırma eylemine katıldığına dair, mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil mevcut olmadığı, bu itibarla mahkemece adı geçen sanığın beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı,Yine sanık ...'ın, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 03/11/2010 tarihli ekspertiz raporu ile 6136 Sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında bulundurulması ve taşınması yasak bıçaklardan olduğu belirlenen sustalı bıçağı izinsiz olarak üzerinde taşıdığı ve bulundurduğu hususunun sübuta erdiği kanaatine varılmakla, Sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda atılı suçu işlediğinin sübuta ermediği, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan,Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın, suç işleme kastının bulunmadığına, hakkında lehe hükümlerin tatbik edilmediğine; katılan vekilinin, beraat kararının eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ... hakkındaki beraat, sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin isteme uygun olarak ONANMASINA, 2-Sanıklar ... ve ...'ın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesinde düzenlenen izinsiz araştırma yapma suçu ile 2863 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen kültür ve tabiat varlıklarında, bunların koruma alanlarında, tespit ve tescil edilmiş sit alanlarında araziye fiziki müdahale teşkil etmeyen toprak üstünde veya su altında kültür ve tabiat varlıklarının araştırılmasına yönelik eylemlerin yaptırım altına alındığı, somut durumda ise sübuta eren eylemin araziye fiziki müdahale oluşturacak her hangi bir kazı yapılmaksızın kültür varlığı araştırmaktan ibaret olduğu, bu itibarla, sanıklar tarafından izinsiz olarak araştırma yapılan mevkiide, tarafsız arkeolog ve fen bilirkişilerinin katılımı ile keşif yapılarak sanıklar tarafından izinsiz araştırma yapılan taşınmazın sit alanı içerisinde yer alıp almadığı, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı özelliği arz edip etmediği tereddüte yer vermeyecek şekilde saptandıktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre de;5237 sayılı TCK’nın 50 ve 51. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi hükmünün sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, bu itibarla sabıkası bulunmayan, yargılamayı sürüncemede bırakacak bir davranışı ile dosyaya yansıyan olumsuz kişiliği belirlenemeyen, üzerine atılı suçu işlediğini samimi bir şekilde ikrar eden sanık ... hakkında, suçtan zarar gören kurumun giderilmesi gerekli somut bir zararı da bulunmadığı halde, duruşmalardaki iyi hali gerekçe gösterilerek 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim uygulandığı halde, aynı husus bu kez olumsuz değerlendirilip sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları nedeniyle yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaate varılamadığı gerekçesiyle 5271 sayılı CMK' nın 231, 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanmamasına karar verilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince sanık ... yönünden isteme uygun, sanık ... yönünden isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.