Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1768 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26460 - Esas Yıl 2013
Tebliğname no : 12 - 2012/305785Mahkemesi : Ankara 4. Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 01/11/2012Numarası : 2012/267 - 2012/373Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminatDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davacının, beraat ettiği ceza dava dosyasında kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında, beraat hükmünden önceki bir tarihte tanzim edilen serbest meslek makbuzu üzerindeki 2.360 TL’nin talep gibi tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte maddi zarar kapsamında ödenmesine karar verilmesi gerekirken, talepten az olacak şekilde beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 1.000 TL’nin beraat hükmünün verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte maddi zarar kapsamında ödenmesine karar verilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 131 gün süreyle tutuklanan davacı için belirlenen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,2- Tazminat davasına dayanak teşkil eden Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/269 Esas- 2007/330 Karar sayılı ceza dava dosyasında, davacı ile ilgili gözaltı tutanakları, tutuklama ve tahliyeye ilişkin müzekkereler ve belgelerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınmaması,3- 28.06.2012 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına yazılmadan, suç tarihi olarak 1997-2000 tarihlerinin yazılması,4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve hükmedilen tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.