Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17627 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2950 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasıKişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın babasının, uyuşturucu madde nakletmek suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargılanırken, aynı dosyada sanık olarak yargılanan ve hakkında beraat kararı verilen katılan ....’ın da yargılandığı, sanığın babası ....'in lehine olacak şekilde akrabası olan müşteki ... ile yaptığı telefon görüşmesini gizlice kayda alarak, katılanın haberi olmadan CD'ye aktardıktan sonra, babasının avukatı vasıtasıyla ... Ağır Ceza Mahkemesi'ne babası lehine delil olarak sunduğu, mahkemece, sunulan delilin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle sanık hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, iddianamede, müşteki ...’nin rızası alınmaksızın kayıtların sunulduğundan bahsedilmiş ise de, bahse konu CD dökümünün yaptırılmadığından, konuşmaların kim arasında gerçekleştiğinin anlaşılamadığı, ancak soruşturma evraklarının incelenmesinde, ses kayıtlarının delil olarak sunulduğu celsede, sanığın babası ...’in müdafiinin, bahse konu kayıtların, sanık ile katılan .. arasında geçtiğini beyan etmesi ve katılan ....’ın ve sanığın da, sanık .... ile katılan ....'ın aralarında geçen konuşmaların kayda alındığını belirttiği dikkate alındığında, maddi vakanın yukarıda anlatıldığı şekilde, katılan.... ile sanık arasında geçen telefon konuşmalarının kaydedilmesi şeklinde kabul edilen olayda, Sanığın, tarafı olduğu telefon konuşma içeriklerini kaydettirip, bu kaydı içeren CD'yi, babası hakkında görülen dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK'nın 133/1. maddesinde düzenlenen kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu değil, TCK’nın 132/3.maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, babası hakkında görülen davada, babası lehine ileri sürülen iddialarını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği göz önünde bulundurulduğunda sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre de;Sanık hakkında uygulanan TCK'nın 133/1. maddesinin, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca değişiklikten önceki düzenlemede 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası öngörmüş iken, değişiklikle birlikte öngörülen ceza miktarının 2 yıldan 5 yıla kadar artırıldığı dikkate alınarak, lehe aleyhe değerlendirme yapılmaksızın doğrudan sanık hakkında temel cezanın 2 yıl hapis olarak belirlenmesiBozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.