Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:... Koruma Kurulu'nun 04/12/1998 gün, 3332 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalmakta olan .. İli, .... İlçesi, .... beldesi,... mahallesi, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerine sanık tarafından 8.30x12.40 m2 lik bir alana, betonarme nitelikte bir yapı inşa edilmekte olduğunun tespit edildiği, bölgenin sit alanı olarak tesciline ilişkin ilgili Koruma Kurulu kararının suça konu taşınmazın bulunduğu yerde 1999 yılında ilanının yapılması ve bu yerin niteliğinin herkes tarafından bilinmesi mutat yerlerden olması hususu dikkate alındığında sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiği, buna rağmen Kurul'dan izin almaksızın üzerinde inşai nitelikte müdahalelerde bulunduğunun tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla; 1-Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 22/04/2013 tarihli tutanağa istinaden, bu dosya ile birleşen 2013/81 esas sayılı dosyaya ilişkin sanığın mahkumiyetine dair hükmün temyiz incelenmesinde; Suç tarihinde, sanığın, 3. derece doğal sit alanında bulunan arazi üzerinde, daha önce hakkında 12/12/2012 ve 19/02/2013 tarihlerinde tutanak düzenlenmiş olmasına karşın, bu tutanaklara ilişkin açılan kamu davalarına ilişkin iddianamelerin kabul tarihinden sonra, aynı taşınmaz üzerinde bulunan yapının zeminine beton dökmek suretiyle inşai müdahalede bulunduğu, anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanmadığına ve eyleminin 2863 sayılı Kanun'un 65/4 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Temel ceza üzerinden takdiri indirim yapılırken ve tayin edilen adli para cezasının ödenmemesinin sonuçları açıklanırken uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanık hakkında kurulan hükmün ikinci paragrafının başına “TCK'nın 62/1. maddesi gereğince” ibaresinin, hükmün beşinci paragrafına “TCK'nın 52/4. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 12/12/2012 ve 19/02/2013 tarihli tutanaklara istinaden, bu dosya ile birleşen 2013/10 ve 2013/25 esas sayılı dosyalara ilişkin sanığın mahkumiyetine dair hükümlerin temyiz incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dava konusu yere yapılan müdahalelere ilişkin ilk olarak kolluk görevlilerince 12/12/2012 tarihinde tespit yapıldığı, bu tespitle ilgili olarak düzenlenen iddianamenin ...Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 07/02/2013 tarihinde kabul edildiği, bu tarihten sonra aynı taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen her bir eylemin, yeni bir suçu oluşturacağı sabit olmakla birlikte, 19/02/2013 tarihinde kolluk görevlileri tarafından yapılan tespitte sanık tarafından bahse konu taşınmaz üzerine yapılmakta olan inşaatın kabasının bittiği, ancak bu tarih itibariyle binada bir çalışma bulunmadığının bildirildiği, bu tutanağa ekli 19/02/2013 ve 21/02/2013 tarihli CD ortamında kayıtlı resimlerle 12/12/2012 tarihli tutanağa ekli resimler karşılaştırıldığında, aradan geçen zamanda sanık tarafından yapının inşasına devam edildiği anlaşılmakla birlikte, yapılan inşaat faaliyetlerinin 07/02/2013 olan iddianamenin kabulü tarihinden önce gerçekleştirilmiş olabileceği, böyle bir durumda ise her iki tespit arasında TCK'nın 43/1. maddesinde düzenlenen müteselsil suç ilişkisinin söz konusu olacağı gözetilmeksizin, her bir tutanağın yeni bir suç oluşturağı kanaati ile 2863 sayılı Kanun'un 65/1. maddesinde düzenlenen suçtan iki kez mahkumiyetine dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; Temel ceza üzerinden takdiri indirim yapılırken ve tayin edilen adli para cezasının ödenmemesinin sonuçları açıklanırken uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.