Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17562 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23347 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Oluşa ve dosya kapsamına göre; market işleten sanığın, kendi can güvenliğini korumak için iş yerinde bulundurduğu yivsiz-setsiz tek namlulu, ahşaptan mamul sabit dipçikli, üstten kırma av tüfeğini kontrol ettiği esnada, içeri giren esnaf arkadaşı ... ile kısa süre konuşmalarının akabinde, sanığın elindeki emniyet sistemi açık ve atışına engel mekanik herhangi bir arızası bulunmayan av tüfeğinin patlaması sonucu göğüs bölgesinden yaralanan ..'in, “Av tüfeği saçma taneleri yaralanmasına bağlı kaburga ve sternum kırıkları ile müterafık büyük damar ve göğüs içi organ yaralanmalarından gelişen iç kanama” sonucu öldüğü olayda, Sanıkla ölen arkadaş olup, olay öncesi ve olay esnasındaki tutum ve davranışları ile herhangi bir tartışma yaşanmamış olmasına göre, her ikisi arasında öldürmeyi gerektirir bir husumetin bulunmaması, 1 metre mesafeden yapıldığı tespit edilen tek atıştan sonra sanığın eylemine kendiliğinden son verip, öleni en yakın sağlık kuruluşuna sevk etmek için aktif çaba göstermesi, gerek ölende gerek sanıkta boğuşma, darp ve cebir izine rastlanılmaması karşısında, kasten hareket edildiğine dair delil bulunmamasından dolayı gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle arkadaşının ölümüne neden olan sanığın eyleminin taksirle öldürme suçunu oluşturduğuna, Ayrıca; sanık ve ölenin bulundukları konum, ölende meydana gelen yaralanmanın niteliği ve bölgesi, olayın oluş şekli birlikte dikkate alındığında, av tüfeğini; dolu, emniyeti açık ve eli av tüfeği tetik mekanizmasında iken, ölene dönük şekilde kontrol eden sanığın, tüfeğin kazaen de olsa patlayabileceğini ve arkadaşının ölümüne sebep olabileceğini öngörebilecek bir durumda olmasına rağmen eylemine devam etmesinden dolayı istemediği ölüm sonucunu öngördüğü anlaşıldığından, sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin atılı suçtan dolayı sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, katılan vekilinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, suç vasfına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Taksirli suçtan dolayı mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında, kasten işlenen suçlarda uygulama alanı bulunan TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi, 2- Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde hükmün açıklanacağını öngören CMK'nın 231/11. maddesi gözetilmeksizin, taksirli suçtan dolayı hakkında mahkumiyet kararı verilen sanığın adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın açıklanması için mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmesi, 3- Taksirli suçta kullanılan ve ruhsatnamesi olmayan yivsiz av tüfeğinin TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsaderesinin mümkün bulunmadığı, 5728 sayılı Kanun'un 377. maddesi ile değişik 2521 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre işlem yapmaya da mahalli mülki amirin yetkili olduğu gözetilmeden, 1 adet boş kartuşun delil değeri olduğu, 8 adet 36 mm. çapında dolu kartuşun ise bizatihi üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması ya da alım ve satımının suç teşkil etmediği de nazara alınmaksızın, adli emanetin 2012/414 sırasında kayıtlı av tüfeği ile 1 adet boş kartuş ve 8 adet 36 mm. çapında dolu kartuşun TCK'nın 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 6, 7 ve 11 numaralı paragraflarının hükümden çıkarılması, hükmün 9 numaralı paragrafının, “9- Adli emanetin 2012/414 sırasında kayıtlı, '1 adet üstten kırma 36 mm. çapında ...marka av tüfeği' hakkında 5728 sayılı Kanun'un 377. maddesi ile değişik 2521 sayılı Kanun'un 13. maddesi gereğince işlem yapılması için mahalli mülki amire bildirimde bulunulmasına, aynı emanete kayıtlı '1 Adet boş kartuş'un DOSYADA DELİL OLARAK SAKLANMASINA ve '8 Adet 36 mm. çapında dolu kartuş'un sahibi sanığa İADESİNE,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.