Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17548 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13214 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suçtan zarar gören... Bakanlığı'nın davaya katılmasına karar verildiği halde, gerekçeli karar başlığında ...Müdürlüğü'nün katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği; Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ...Koruma Kurulu'nun 07.11.2001 tarih, 10213 sayılı kararıyla kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen ...ilçesi, ... meydanı, ... Çıkmazında bulunan ve tapuda ... Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olup, sanık...'in kiracı olarak kullandığı 305 ada, 69 sayılı parselde bulunan binanın, sanık taraf'ından izin alınmadan bir bölümünün yıkıldığı ve yerine betonarme olarak yeniden inşaata başlandığı, bu durumun ... Belediyesi görevlilerince 13.07.2006 tarihinde tespit edilmesi üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına ilişkin kararların ilgilisine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun yukarıda açıklandığı üzere, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmadığı, davaya konu yerin kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığı, 21.05.2015 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden arkeolog bilirkişisinden alınan raporda belirtildiği üzere, davaya konu izinsiz uygulamaların fiziki ve inşai müdahale kapsamında olduğu, bölgenin sit alanı olarak kabul edilmesine ilişkin kararın ilgili belediye tarafından mahallinde 25.06.2004 tarihinde ilan edildiğine ilişkin tutanağın dosya kapsamında mevcut bulunması, sanığın ilanın yapıldığı ilçede ikamet etmesi ve 13.07.2006 tarihinde ilgili belediyesince izinsiz inşaatın durdurulmasına rağmen, sanık tarafından inşaata devam olunarak bitirilmesi karşısında, izinsiz uygulamaların yapıldığı bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle eylemleri sabit olan sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesinde düzenlenen suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.