Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17528 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiTaksirle yaralama suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1, 89/2-b, 62, 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, İstanbul Anadolu 13. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/07/2013 tarihli ve 2008/171 esas, 2013/1064 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre; dava konusu olaya ilişkin 14/12/2009 ve 27/05/2009 tarihlerinde düzenlenen bilirkişi raporlarında, sanık ...'in kusursuz olduğunun belirtilmesi karşısında kusursuz olduğu anlaşılan sanık hakkında beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 31.12.2013 gün ve 94660652-105-07-10955-2013/19873/80314 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2014 gün ve 2014/11286 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Bağlantı nedeniyle Dairemizin 2014/14101 Esas sayılı dosyası ile aynı müzakerede dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...'nin sevk ve idaresindeki araç ile tali yoldan caddeye çıkışı sırasında, cadde üzerinde sağ şeritte seyir halinde bulunan ...'ın sevk ve idaresindeki otomobile çarpması sonucu, ...'ın sevk ve idaresindeki aracın savrularak park halindeki aracının bağajına eşya yüklemekte olan katılan ...'a ve aracına çarpması ile meydana gelen ve katılanın kemik kırığı oluşur şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, oluş ve dosya kapsamına uygun bulunan Trafik Kazası Tespit Tutanağı, mahkemece yapılan keşifte dinlenilen bilirkişinin 14.12.2009 tarihli raporu ve hükümden sonra katılan tarafından dosyaya sunulan Asliye Hukuk Mahkemesi'ne hitaben düzenlendiği anlaşılan 27.05.2009 tarihli bilirkişi raporunda, sanık ...'ın kusurunun bulunmadığı, olayda ...'nin asli ve tam kusurlu olduğunun belirtilmesi, mahkemenin ... hakkında kurduğu hükmün kesin nitelikte bulunduğu sanık ... hakkında mahkumiyet, sanık ... hakkında ise beraate ilişkin kurulan hükümlerin niteliği nazara alındığında, yanlışlığın maddi hata olarak nitelendirilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, yukarıda izah edilen oluşa göre sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 13. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16/07/2013 tarihli ve 2008/171 esas, 2013/1064 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.